Altı Liderden Ortak Açıklama: “Ortak Cumhurbaşkanlığı Adayı Belirlenmesine İlişkin İstişarelere Başlama Kararı Aldık”

Altı siyasi parti genel başkanı, onuncu toplantının ardından ortak açıklama yaptı. Açıklamada; “Meclis’te anayasal çoğunluk elde etmek için milletvekilliği seçimlerinde uygulanabilecek alternatifleri inceleyerek nihai kararı vermek üzere başkanlara sunmaya ve ortak oy kararının belirlenmesi için Başkanlar arasında istişare başlatmaya karar verdik. Cumhurbaşkanlığı adayı” denildi. İYİ Parti’de bir sonraki zirvenin 26 Ocak’ta gerçekleştirileceğinin belirtildiği açıklamada, “Tamamlanma aşamasına getirdiğimiz Geçiş Süreci Yol Haritası ve Ortak Politikalar Metni’ni de Sayın Başkan’a sunacağız. 30 Ocak’ta ortak tanıtım toplantısı ile kamuoyunun bilgisine sunulur.”

Altı siyasi partinin genel başkanlarının onuncu toplantısı Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde yapıldı. 10 saatten fazla süren görüşmenin ardından altı cumhurbaşkanı ortak yazılı açıklama yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, GÜZEL Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, şu şekilde imza attı:

“Sevgili Millet,

Altı siyasi partinin Genel Başkanları olarak, Cumhuriyetimizin 100. Yılına girerken bu hafta 5 Ocak 2023’te Gelecek Partisi’nin ev sahipliğinde bir toplantıya geldik. 2023 yılının ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ülkemize ve milletimize huzur, adalet ve refah getirmesini diliyoruz.

Bu yılın ilk toplantısı ile Altı Masa olarak başlattığımız işbirliği sürecinin ilk yılını tamamlamış olduk. Bu kapsamda toplantımıza yılın genel bir değerlendirmesi ile başladık. Üstlendiğimiz tarihi sorumluluğun bilincinde olarak, 12 Şubat 2022 tarihindeki ilk zirvemizde kamuoyuna açıkladığımız ilke ve hedefler doğrultusunda işbirliğimizi sürdürme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz.

İki asırlık modernleşme, 150 yıllık TBMM, 100 yıllık Cumhuriyet ve 75 yıllık demokrasimizin tüm ana akımlarının temsil edildiği bu işbirliği süreci siyasi tarihimizde bir ilktir. Bütün bu tecrübe birikimine dayanarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devlet ve toplum hayatında yarattığı tahribatı gidermek, bir yandan da Cumhuriyetimizi gerçek ve kusursuz bir demokratik sistemle taçlandıracak bir dönemi başlatmak temel amacımızdır. , diğer taraftan.

“YAPICI OLARAK DEĞERLENDİRDİK”

Bu bağlamda son bir yılda kat ettiğimiz farkı, elde ettiğimiz başarıları ve karşılaştığımız zorlukları çok samimi bir ortamda ve uysal bir tavırla değerlendirdik. Öncelikle bu işbirliği sürecinin ülkemizin siyasi ikliminde manevi bir dönüşüme öncülük ettiğini memnuniyetle belirtmek isteriz. İktidarın, kendisinden farklı düşünenlerin husumet ve kutuplaştırma yoluyla hakimiyetini sürdürme çabasına karşı, farklı görüş ve yaklaşımları bir masa etrafında buluşturarak yeni bir siyasi iklim oluşturduk.

Yarattığımız bu yeni siyasi iklimin temelinde önümüzdeki kritik süreçlere yön verecek referans metinleri ortaya koyduk. Uzun mesailer sonucu ortaya çıkan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Uzlaşısı, Temel Unsurları ve Amaçları, Seçim Güvenliği, Kurumsal Reform ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Teklifi metinleri, altı siyasi partinin bir araya geldiği siyasi tarihimizde başarı örnekleri olmuştur. ortak bir zemin oluşturmak ve demokratik olgunluk seviyemizi göstermek için ortaya koyduk.

Otoriter yozlaşma sistemini devam ettirmek isteyen iktidar, demokratik özgürlüklerin kısıtlanması, kutuplaşma, yargının siyasallaşması ve medya tekeli üzerinden siyaset mühendisliği peşinde koşarken, biz uzlaşıya, sağduyuya dayalı yeni bir siyaset mimarisi inşa etmeye gayret ettik. , siyasi nezaket ve kapsayıcı demokrasi ve bu alanda değerli bir atılım yaptık. yaptık.

“GEÇİŞ METİNİ 30 OCAK’TA AÇIKLANACAK”

Değerli hemşerilerimiz, bu çerçevede işbirliği sürecimizde atılan somut adımlar bağlamında iki değerli ortak metni daha tamamlama aşamasına getirdik. Sonraki adımlarımızı ve çalışma takvimimizi de oluşturduk. Bugün, tamamlanma aşamasına getirdiğimiz Geçiş Süreci Yol Haritası ve Ortak Politikalar Metnini 30 Ocak’ta düzenleyeceğimiz ortak tanıtım toplantısında kamuoyunun bilgisine sunacağız.

Bu iki metin ile partilerimizin siyasi işbirliği mimarisi büyük ölçüde tamamlanmış olacaktır.

• İşbirliğimizin temelini Temel İlkeler ve Amaçlar metni,
• Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Uzlaşması ile işbirliğimizin siyasi çerçevesi,
• Seçim Güvenliği metni ve siyasi güvencesi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Teklifi ve hukuki sütunları,
• Kurumsal Reform metni ve kurumsal altyapısını anlattıktan sonra şimdi de Yol Haritamız ile süreç yönetim mekanizmalarını, Ortak Politikalar Metni ile her alandaki ortak somut adımlarımızı belirleyeceğiz.

“ORTAK CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZIN SEÇİLMESİ”

Değerli yurttaşlar, biz de biliyoruz ki, zorlu siyasi şartlar altında bir yıllık yoğun bir emekle ortaya koyduğumuz bu vizyonun gerçekleşmesi iki gerekli kurala bağlıdır: Ortak Adayımızın Cumhurbaşkanı seçilmesi ve gerekli çoğunluğun sağlanması. Anayasa değişikliği için TBMM’de.

Bu temel koşulları sağlamak için;

• Seçim güvenliği için oluşturulan komisyon, tüm sandıklarda her oyun için koruma sağlayacak tedbirler üzerinde durmaksızın çalışmalı,
• Türkiye Büyük Millet Meclisinde anayasal çoğunluğun sağlanması için milletvekili seçimlerinde uygulanabilecek alternatifleri incelemek, ortak komisyon tarafından başkanların kararlarına dayanak oluşturmak ve genel başkanların görüşüne sunmak. son kararı vermek,
• Genel Liderler arasında, ortak Başkan adayının belirlenmesi konusunda istişareler başlatmaya karar verdik.

İYİ PARTİ’DE BİR SONRAKİ TOPLANTI 26 OCAK’TA

Cumhurbaşkanlığı adayı ve milletvekilliği seçimlerinde uzlaşı kültürüyle hareket edecek, seçimlerin ardından hem yasama hem de yürütmede yeni bir dönemi başlatacağız.

Bu çalışmaları kısa sürede tamamlamak amacıyla ara dönem toplantılarını daha sık yapma kararı aldık. Bu kapsamda bir sonraki toplantımızı 26 Ocak’ta UYGÜN Partisi ev sahipliğinde gerçekleştireceğiz.

Son dönemde gündemde olan erken seçim tartışmaları bağlamında da ortak tavrımızın net olduğunu bu vesileyle vurgulamak isteriz. Geçen yıl bir siyaset mühendisliği olarak uygulamaya konulan seçim sistemi ile erken seçim yapılmasına destek vermeyeceğiz. 2018 seçimlerinde yürürlükte olan sistemle yani 6 Nisan’dan önce yapılacak erken seçimi desteklemeye hazırız.

Toplantımızda gündemdeki siyasi ve ekonomik konuları da ele aldık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyaset yasağını da içeren ceza kararı, yargının siyasallaşmasının son çarpıcı örneği oldu. Yargının siyasallaşmasına karşı duruşumuzu Saraçhane’de sergilediğimiz dayanışmayla bir kez daha ortaya koyduk. Sayın Erdoğan’ın kendi mağduriyetini başkalarına yaşatmak için adımlar atması, yolsuzluğunun en acınası örneklerinden biridir. Seçim sürecini etkilemek için yargıya müdahale edecek emsal siyaset mühendisliği çabalarına karşı bu dayanışmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Son aylarda gündem olan başörtüsü konusunu çok samimi istişare ortamında ele aldık. 12 Eylül darbeci zihniyetinin ve 28 Şubat vesayetçi zihniyetinin ürünü olan ve milyonlarca kadının hayatını karartan bu çağ dışı yasağın bir daha getirilmemesi için hukuki güvence sağlanması konusunda hemfikiriz. tekrar yukarı

Ancak insan hakları ve inanç özgürlüğü ile ilgili bir konuyu ve başörtüsü gibi bir sembolü ‘gol pas’ olarak gören zihniyete de temelde karşıyız. Başörtüsü yasağı nedeniyle ağır mağduriyet yaşayan kadınlara hakaret niteliğindeki bu tanım, Sayın Erdoğan’ın bu konuyu bir seçim malzemesi olarak gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. İktidar samimi ise, bu düzenlemelerle ilgili muhalefetin önerilerine ön yargısız yaklaşarak metinlerdeki uzlaşıyı desteklemelidir.

Toplantımızda ekonomideki son gelişmeleri de ele aldık. Akılla, bilimle ve akılla bağlarını koparan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını hiçe sayan iktidar, ülkemizi dünyanın en yüksek 7., Avrupa’nın 1. en yüksek enflasyon oranına sahip olmanın utancına sürükledi. TÜİK’in enflasyon hesaplamaları gerçek hayat ve bağımsız hesaplamalarla tutarlı değildir. Ücret ve maaş artışlarında TÜİK bilgilerinin esas alınması, milletimize karşı ciddi bir hak gaspıdır. Bu ay sonunda açlık sınırının altında kalacak olan yeni asgari fiyatı, daha işçilerin eline geçmeden hükümetin gurur kaynağı olarak görmesi en hafif tabirle acınası bir durumdur.

“BÜTÇE YÖNETİMİNDE GİRİŞİM”

Seçimleri kaybedeceğini anlayan iktidar, şimdi kurumamış olan 2023 bütçesine koymadığı adımları panik içinde atarak ve içinde değişen adımlar atarak devlet ve bütçe yönetimindeki kayıtsızlığını ve kayıtsızlığını gösteriyor. 24 saat. Öte yandan hükümet, çalışanların özlük hakkı olan EYT düzenlemesini ve alım gücünün düşmesi karşısında hiçbir anlam ifade etmeyen maaş artışlarını müjde olarak sunuyor. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kamu yönetiminde ortaya çıkan keyfiliğin, usulsüzlüğün ve çöküşün en somut örneğidir.

“MAFYATİK YAPILAR”

Geçen hafta Ankara’da Hukuk Büroları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in sokak ortasında güpegündüz öldürülmesiyle iyice belirginleşen asayişteki bozulmayı da toplantımızda kapsamlı bir şekilde ele aldık. Öncelikle Sinan Ateş’in ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz. Bu vahşeti daha da vahim kılan, cinayetin ardından başta Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve MHP Genel Başkanı olmak üzere ilgili makamların sessiz kalmasıdır. Çetelerin kendileri gibi düşünmeyenlere saldırdığı, siyasetçilere, akademisyenlere, gazetecilere yönelik saldırıların faillerinin hiçbir ceza almadan serbest kalma cüreti ile saldırdığı bir ülkede kamu düzeninden ve demokratik hukuktan bahsetmek mümkün değildir. , mafya yapılarının karşılıklı infaz gerçekleştirdiği yerler.

Bu suçları işleyenlerin ve arkasındaki güçlerin hak ettikleri cezayı almalarının takipçisi olacağız. Ülkemizi, dünyanın dört bir yanından gençlerin kurban edildiği yetmişlerin karanlığına, seksenlerin darbeci 12 Eylül kurallarına, doksanların faili meçhul cinayetlerine kimse geri döndüremeyecek.

Bizi bir araya getiren en değerli saikler olan liberal kamu düzeni ve hukukun üstünlüğü unsurları ülkemize hakim olana kadar ortak çaba sarf etmeye kararlıyız. Bu bağlamda, otoriter düzeni sürdürmek için olağanüstü kurallarla seçime gidilmesi senaryolarına karşı adil ve objektif seçim kurallarının tesis edilmesi yönündeki çabalarımızı da yoğunlaştıracağız.

Bu gelişmeleri endişeyle izleyen aziz milletimiz asla umutsuzluğa kapılmaz. Siyaseti çıkar ve güç paylaşımı olarak değil, hak ve adalete dayalı bir alan olarak gören bizler, bu kara bulutları dağıtmakta kararlıyız. Kimsenin Cumhuriyetimizin 100. yılını yolsuzlukla, yasaklarla, baskı ve yoksullukla lekelemesine izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı, toplumsal barışın, insan hak ve özgürlüklerinin, adaletin, demokratik hukuk devletinin, saf siyasetin ve refah toplumunun gerçekleşmesinde yeni bir başlangıcın yılı olacaktır.